KİM GERÇEK MÜSLÜMAN


KİM GERÇEK MÜSLÜMAN?
Bizde Müslümanların en çok kullandığı tabirdir ''Bu gerçek Müslümanlık değil.'' Peki gerçek Müslümanlık nedir ve gerçek Müslüman kimlerdir. Şimdi Kur'an-ı eleştirel noktadan ele almadan Hadis ve Kur'an'a göre iyi noktaları değerlendirelim. 
* İlk emir ''İkra'' yani ''Oku'' olan bir kitabın okuyucu kitlesi hem düşük hem de okuduğunu anlamayanlardan oluşmaktadır. Bu aşamada dikkat çekilecek nokta ise Kitabı eleştirenler ve karşıt argümanlar sunanlar hep Ateistlerden oluşmaktadır. İşin en ironik yanı okuyanlar, okumayanlara bir şeyler gösterme çabası içerisindedir. Anlaşılır yada anlaşılmaz bu ayrı bir durum ama kitabı kendi dilinde okuyanlar eğer bir eleştiri getiriyor ve bunu mantıklı dayanaklara dayandırıyor ise burada durup düşünmek gerekmektedir. Madem kutsal kitap gelmiş o zaman kutsal kitabı anlayarak okuyanlara Müslüman denir diye düşününce ben bu durumdan gerçek müslümanlığa ilk adımı Ateistlerin attığını görmekteyim.
* ''Yaratandan ötürü saygı duyarım yaratılana'' sözü İslam dilinden bir türlü düşmez ama nedense İslam coğrafyasının tamamında yaratıldığına inanılan her türlü canlıya, cansıza fazlası ile zarar verilmektedir. Oysa Ateist denilince bir de bilinçlisi olup, vicdan ile yoğuruldu mu. Bütün canlılara sevgi besler, ırk yada din ayrımı yapmaz. Evet ırkını yada dinini kabullenmez ama sana o düşüncelerden gelen zararları ortaya koyar ki seni bile senden daha çok düşündüğü anlamına gelir.
* ''Lekum dinikum veliyedin.'' yani ''Senin Dinin sana benim Dinim bana.'' sözünü de İslam coğrafyasında fazlalıkla duyarız ama buna rağmen birilerinin adım attığı yere adım atılmaz, bilmem nenin dölü, gavur tohumu, gibi söylemlerde düşmez dillerden. Lakin Ateist bütün dinleri derinlemesine araştırma yarışına girer ve hangisi nereye işaret ediyor bulmaya çalışır. İnanmak için yapmaz bunu sadece mantıklı mı mantıksız mı? Araştırma çabasına girmektedir.
* ''Kul hakkı yemeyin.'' Sözü de meşhurdur İslam coğrafyalarında ama bu söylemin olduğu her yerde çöpten ekmeğini bulanların yanı sıra, bu gün hangi altın varaklı bardaktan çay içsem diye düşünen saraylıların da olması sözlerin sadece havada kaldığının en belirgin özelliklerindendir. Oysa Ateistler, bu yapının bozukluğuna işaret ederler ki, insanlar ezenlere kul köle olmasınlar diye. Çünkü bilirler ki en iyi sömürü aracıdır korku imparatorluğu ve yönetenler bilir ki din ile korkutmayacakları cehalet unsuru yoktur. Bu nedenle cemaatlerin, tarikatların, İslam kanaat önderlerinin saçma sapan düşünceler ile insanları soymasının önüne geçme çabasındadır Ateistler.
* Bilim Çin'de de olsa gidin alın deniliyor hadislerde. Oysa bırakalım bilimi, ilim irfan üzerine hatta okuma üzerine bile ilerleyememiştir İslam toplumu. Çünkü cahil kalması istenmektedir. Halbuki Ateist diye aşağıladıklarına baktığınız zaman en azından kitap okumasını seven ve düşüncelerini savuna bilen bir topluluğu oluşturmaktadırlar.
Değerli dostlarım burada amacım Ateistler ile Müslümanları karşılaştırmak değildir. Amaç sadece inanılanlar ile yapılanlar arasındaki tezat duruma dikkat çekmekti. Unutmayın bir yanımız kışta diğer yanımız kıştan habersiz. Bir yanımızda katliamlar olmakta hem de en değersiz varlıklar uğrunda, siyasal oyunlardan dolayı. Halklarımızı bölüyorlar, insanlığımızı yok ediyorlar, bilincimiz ile dalga geçiyorlar, varlıklarımızı talan ediyorlar ve bunları inançlar üzerinden sağlıyorlar. Bizler de bilinçlenmediğimiz sürece sadece tatlı diller ile ortada dolanır iken cellatlar gibi kelleler alacağız ve bunu da Allah adına yapmaya devam edeceğiz. Kendimizi kandırmayalım ve biraz çevremize bakalım. Madem inançlarda yalana yüz dönme deniliyor o zaman yalanlara destek olmayalım ve yanlış bizden ise biz yanlıştan olmayalım. 
Hepinizi en derin duygularımla selamlıyorum. Saygılarımla...
Yazar: Mitra

0 yorum:

Yorum Gönder